1 Ocak 2013 Salı

Marxizm ve "İnsan Psikolojisi"

Marxizm, "insan psikolojisi"nin araştırılmasında esinleyici olmuş bir dünya görüşüdür. Doctor Sigmund Freud'un, sonra da Adler, Jung, Wilhelm Reich gibi ruhbilimcilerin Karl Marx'ın eserlerinden yararlandıklarını biliyoruz. Karl Marx, "insan"ın sosyal koşullarını tanımlarken, "psikolojik çözümleme" açısından da yararlı temelleri belirlemekteydi. "insan psikolojisi", "mekanik" bir "determinizm" ile koşullanmış görünürken, "Kapital"de Karl Marx'ın yazdığı sosyal koşullar, "mekanizm"in ötesinde bir "ekonomik fizik"in koşullarını belli ediyordu. Engels'in "insan, sarayda başka türlü düşünür, kulübede başka" alıntısının etkisinde bir "psikolojik anlayış", Marxistler'i etkilemişti, en azından politik bir Marxizm, "psikolojik determinizm"in etkisinde idi hâlâ. ama, Karl Marx, "insan psikolojisi"nin "determinizm" kadar, esnek bir özgürlük eğilimi içinde olmasının da -sosyal koşullara bağlı olarak- önemli olduğunu yazmıştı. Karl Marx'ın "1844 Elyazmaları", "insan psikolojisi"ne getirdiği yeni metodolojinin ve yeni anlayışın özelliklerini içerir. Karl Marx, aynı zamanda bir Şair'di, şiirleri de, "insan psikolojisi"ne yaklaşımındaki karmaşıklığın ve yaratıcılığın eserleridir. insan, sosyal açıdan koşullandırıldığı gibi, sosyal koşulları değiştirme gücünü de özünde taşır. Marxizm, insanın belirlenmişliğinin koşullarını açıkladığı gibi, insanın değiştirici gücünün de koşullarını açıklar.
SİNAN ÖNER