Marxizm, edebiyat sanatını nasıl ele alır? Karl Marx da, Frederick Engels de, edebiyata tutkulu filozoflardı. Marx'ın, Homeros'tan, Dante'den, Shakespeare'dan, Goethe'den ezbere şiirler okuduğunu, Franz Mehring'in anılarında okuyoruz. Marx, aynı zamanda bir şairdi. Marxizm'in şiire bakışını anlatmıştım. ama, roman, öykü, deneme, masal gibi farklı edebî türlere nasıl yaklaştığını anlatmamıştım. Marx da, Engels de, romancıları yakından izliyorlardı, iki filozof da, Balzac'ı, Hugo'yu, Stendhal'i birbirlerine öneriyorlardı. Balzac hakkında, Engels'in düşünceleri hatırlanır, Marxizm'e göre Balzac bir Tarihçi idi, romanları ile kapitalizmin sosyal tarihini yazmıştı. Marxizm, roman sanatının kurucularından Cervantes'i de övmüştür, Marxizm'e göre, roman sanatı, "burjuva demokratlığı"nın ve "burjuva hümanizmi"nin bir eseri idi. Marxizm, öykü yazma sanatına da saygıyla yaklaşmıştır. bir çok Marxist öykücü vardır dünyada. Sovyet Marxizmi, Sovyet ülkelerinde bir çok öykücünün yetişmesine olanak sağlamıştı meselâ. Chingiz Aitmatov gibi Marxist öykücüler, Rusça ve öteki Sovyet dillerini öyküleriyle geliştirmişlerdi. Amerikalı Marxistler de, öykü yazmışlardır, Jack London gibi Marxist romancılar ve öykücüler, Amerika'nın bir çok yerinde yaşıyorlardı. Marxizm, öykü anlatmayı önermişti daha başta. Karl Marx, "Kapital"i bir öyküye benzetmiş, işçi sınıfına "anlatılan senin öykündür" demişti. Avrupa'daki öykücüler de, Marxizm'in önerilerini dikkate almışlardı. öykü nedir? öykü nasıl yazılır? roman sanatı ile öykü sanatı arasındaki farklar nelerdir? Marxist Türk Şair ve romancı Nâzım Hikmet, "Kemal Tahir'e Mektuplar"ında, roman ile öykü arasındaki farkları yazmıştı. Nâzım Hikmet'e göre, roman, "çokluk" idi, öykü ise "azlık", romanda "çok karakter" vardı, öyküde "az karakter", romanda "çok olay" vardı, öyküde "az olay" hatta "bir olay". Marxist yazar Sabahattin Âli de, romanları ve öyküleri ile bir çok okur kazanmıştı Türkiye'de, roman ve öykü arasındaki farkları en iyi anlatan yazarlardan biriydi. Orhan Kemal de, Marxist bir yazardır, hem roman, hem de öykü yazmıştı. Marxizm, yazmayı önermişti okurlarına. Karl Marx, "yazarın görevi, iyi yazmaktır" diye yazmıştı. Lenin ise, "Parti Edebiyatı" ile ilgili yazdıklarında, yazarların Komünist Parti'de çalışmalarının edebî faâliyetlerini geliştireceğini yazmış, romancılara ve öykücülere Komünist Parti'li olmalarını önermişti. Sovyet Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı Maksim Gorki de, yazarlara Marxizm'i önermişti. Gorki, hem bir romancı, hem de bir öykücü idi. Gorki de, Sovyet yazarlarına Marxizm'in edebî anlayışını anlatmış, Marxizm'i edebiyata uygulamayı önermişti. Marxizm, edebî akımları ele alırken, "realist" akımı, roman ve öykü sanatlarının gelişmesinde çok önemli bir akım olarak inceler. Macar Marxist Tarihçi ve Eleştirmen Gyorgy Lukacs, "eleştirel gerçekçilik" ile "sosyalist gerçekçilik" arasındaki farkları anlatmış ve "sosyalist gerçekçilik"i yazarlara önermişti.
SİNAN ÖNER
SİNAN ÖNER